İçeriklerin Başlangıcı buradan.

Links Alo Haber

Bu bloglara bir göz atın

Links Alo Haber

Bu bloglara bir göz atın

LİNK 2 Alo Haber

Enteresan haber notları inginç içerikler.

LİNK 3 Alo Haber

Güncel Blog.

LİNK 4 Alo Haber

Haberin hası As Haberler

LİNK 5 Alo Haber

Habere Zum yap MedyaZum

LİNK 6 BİKİNİ TANGA

Pınar Altuğ Bikini de giyerim Tanga da

LİNK 7 EN GÜZELLER

Bilime göre dünyanın en güzel 10 kadını

LİNK 8 EN İYİLER

En iyi gizli kamera şakaları

LİNK 9 MELEZ GÜZELLER

Melez Türk güzeller

LİNK 10 BİKİNİLİ GÜZELLER

Bikinili güzel Ünlüler

İran'ı hiç böyle görmediniz.



İRAN 'ı daha önce hiç böyle görmediniz! - İran'da günlük yaşam

Yazd (Yezd) şehrinde İran’daki günlük yaşamı göstermeye çalışacağım. İran hakkındaki önyargıların yıkılması ve bizim tarafımızdan da doğru konumlandırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. İran ekonomisinden; günlük yaşamına kadar, sokaklarda neler oluyor bunu objektif bir şekilde gözlemleyip aktaracağım. Aynı zamanda “zerdüştlük” dinine dair bilgiler vermeye çalıştım. Zerdüştlük nedir, nerede doğmuştur, insanların ritüelleri nelerdir sorularına kısa kısa cevapları ise videonun sonuna doğru bulacaksınız.
İran hakkında daha fazla bilgi almak için İran gezi rehberime de göz atabilirsiniz.
İRAN GEZİ REHBERİ: https://yolgunlukleri.net/iran-gezi-rehberi-tavsiyeler/
Read More...

Endüstriyel yoğurt kanser sebebi.




Hemen hemen her sofrada yer alan yoğurtla ilgili çok önemli uyarı geldi. Bizim faydalı diye yediğimiz yoğurttaki asıl tehlikeyi Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar açıkladı.

Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar, endüstriyel yoğurdun yoğurt olmadığını ve son dönemde artan kanser vakalarında bunun etkisinin ilk sırada olduğunu söyledi.
Kanser hastalığı her geçen gün artıyor. Etrafımızda her gün birisine kanser teşhisi konulduğunu duyuyoruz. Uzmanlar, kanserdeki bu kadar yoğun bir artışı yalnızca sigara ile alkolle ve obezite ile açıklamanın mümkün olmadığını düşünüyor.

Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi öğretim üyesi Dr. Yavuz Dizdar bu kadar çok hasta ortaya çıkmasını herkesin maruz kaldığı bir etmenle olabileceği görüşünde. Beslenme açısından da birbirinden çok farklı sosyal statüdeki insanlarda da kanserin görüldüğüne dikkat çeken Dizdar, "şunları hayatınızdan çıkarın diyebileceğiniz neler var" sorusuna şu cevabı verdi:
"Biz bilim adamları olarak geçtiğimiz yıllarda bunu çok tartıştık. Birinci sırada olan yoğurt hala ilk sıradaki yerini koruyor. Bizim ülkemizde yoğurt, diğer ülkelere göre açık ara daha çok tüketilen bir üründür. Yoğurt, beslenmeden öte insan vücudunun dengesinin korunması açısından da çok önemlidir."

Bu sözleri ifade eden Yavuz Dizdar, bir noktanın altını çiziyor. "Ama işlemden geçmemiş, endüstriyel yoğurt olmamalı" diyor. Dizdar, endüstriyel yoğurttan niçin uzak durulması gerektiğini de şöyle anlayor:

"Çünkü endüstriyel yoğurt, yapay bir ürün. Ekşimiyor, dolapta bekleyen yoğurdu haftalar boyunca üstten yemeye devam etseniz bir şey olmuyor. Bunu ben defalarca test etmiş biri olarak biliyorum. Biraz dikkat eden herkesin de bildiğini düşünüyorum.

Bir ürün bu kadar çok tüketiliyorsa, bu kadar derin bir değişime gitti ise sorun var demektir. Bir gıdanın bozulma biçiminin dönüşmüş olması, ekşimenin ötesinde küflenmeyi bile atlıyor olması içerikte çok fazla değişiklik yapıldığını gösterir. Kimse kusura bakmasın. Bunlar yoğurt değiller. "
Ana fermente ürünün yoğurt olduğunu hatırlatan Dizdar, maalesef Türkiye'de olmazsa olmazın başında yoğurt ve ayranın geldiğini hatırlatıyor.

HER ŞEY SON 10 YILDA DEĞİŞTİ

Türkiye'de yoğurdun bir 10-15 yıl önce kesinlikle böyle olmadığını hatırlatan Dizdar, bu yeni yoğurt yönteminin bilinçli bir şekilde Türkiye'ye dayatıldığını söyledi. Dizdar, bu güçlerin, yoğurda ilişkin Türkiye'deki yasal tebliğleri bile değiştirdiğini ifade etti. Kendisinin bu konuda eleştirileri gündeme getirdiğinde bazı endüstriyel yoğurt üreticilerinin, "Hocam size bozulmayan yoğurt verdik daha ne istiyorsunuz" diyenlerin olduğunu dile getirdi.
Dizdar, "Peki hayatımızdan her şeyi ile yoğurdu çıkarmalı mıyız?" sorusuna da kesin bir cevap veriyor. "Kesinlikle hayatımızdan çıkarmamalıyız. Tam tersine mümkün olduğu kadar daha çok yer açmalıyız. Ama, endüstriyel yoğurdu bırakıp yoğurdu evde yapmalıyız" diyor.

Rota Haber
Read More...

Yaban mersini'nin göze faydaları


Yaban mersini kullanımı 1860 yıllarına dayanan çok eski bir bitkidir. Modern tıbbın olmadığı dönemler de insanın tedavisi için zaten şifalı bitkilerin kullanıldığını hepimiz biliriz. Ama yaban mersini kadar eskiye dayanan pek az bitki vardır. Yaban mersini özellikle o dönemlerin en etkili ve yaygın hastalığı olan ishal ve dizanteriye karşı kullanılmıştır.

Orta çağ avrupası bu hastalıklar ile boğuşurken en önemli yardımcıları hep yaban mersini olmuştur. Yaban mersini ile bizim güney illerimizden mersinin hiçbir bağlantısı yoktur. Ülkemizde Marmara ve karadenizde ki ormanlarda yetiştiği bilinir. Ama yaban mersini istenirse meralarda da yetiştirilebilir.

Özellikle de sulak alanlarda çok fazla ilgi göstermeden de yetişmesi sağlanır. Yaban mersininin meyveleri haziran ayında toplanmaya başlar ve eylül ayı sonuna kadar devam eder. Yaban mersini böbrek ve mesane hastalıklarında da çok sık kullanılır.

Hatta bunun kullanımı tarih kitaplarında 1600 li yılları işaret etmektedir. Şeker hastalığı nedeni ile göz retinası bozulmalarında da kullanıldığı bilinir. Hatta 2. dünya savaşında savaş pilotlarına yaban mersini verildiğini tarih kitapları yazmaktadır.
Read More...

Evde doğal elma sirkesi yapıyoruz.


Bugün size benim yeni favorimden bahsedeceğim. Hatırlarsanız yazın evde kendi bitki yağımı kendim yaptığımdan bahsetmiştim. Bugünlerde ise favorim sirke yapımları. Herşey birkaç ay önce, sirke ile ilgili bir yazıda Prof. Dr. Ayten Altıntaş’tan ,satın aldığımız sirkelerin fabrikalarda içine asetik asit dökülerek birkaç saat içinde yapıldığını ve sağlığa çok zararlı olduğunu öğrenmemle başladı. Sonra ev sirkesinin hem çok lezzetli hem de her derde derman olduğunu öğrenince kolları sıvadım tabi. Evde sirke yapımlarına başladım. İlk denemem elma ve portakal sirkeleri oldu, ardından limon sirkesi yaptım ve gayet başarılı oldular. Nar sirkesini ise beceremedim, rengi muhteşemdi, fakat küflendi ve çöpe gitti ne yazıkki. Birşeyi yanlış yaptım galiba. Aslında olsaydı gıda boyası yerine tatlı ve pastalarda denenebilecek müthiş bir renge sahipti. Yapay gıda boyası yerine nar sirkesi bir alternatif olabilir kesinlikle doğal ve zararsız.

 Eskiden köylerde büyük toprak varillerde yapılırmış sirkeler. Daha sonra ne olduysa bu adetlerimizden kopuvermişiz. Şehre yerleşme ve fabrikasyon sirkelerin çıkması biz de “nasıl olsa hazırı var” düşüncesini oluşturmuş. Ve sirkeyle olan bağlarımız kopmuş. Sanayinin de sınır tanımayan herşeyi ucuza imal etme mantığı bizi sağlımızdan etmiş. Fabrikalarda 2 saat içinde, içerisine asetik asit eklenerek oluşturulan berrak sıvıya “sirke” demeye dilim varmıyor. Doğal sirke zaten o kadar asitli de olmuyor. Doğal sirkenin lezzetini bilmediğimiz için o sirke sanarak aldığımız şey bize güzel geliyor. Haydi hep birlikte evde sirke yapmaya. Elma sirkesini ben elmanın sadece dış kabuk ve çekirdek kısımlarından yaptım. Zaten şehrin ortasında bütün elmadan sirke yapmak hayal. Bir ton para verip aldığımız meyveyi yeyip, kalan kısımlarından sirke yaptım.

Aslında köy yerinde yazın ağaçlar meyve dolu. Yere düşüp çürüyorlar. İşte onlar tam sirke yapmalık. Gelelim zararsız, ucuz, temiz ve doğal elma sirkesinin yapımına: evde elma sirkesi Elinizdeki elma kabuk ve çekirdek kısımlarını bir cam kavanoza doldurun. Üzerine 1/4 elma, 3/4′ü içme suyu olacak şekilde su doldurun. Eğer keskin seviyorsanız elmaların üzerine kadar su doldurun. Kavanoza elinizde varsa bir kaşık elma sirkesi ya da bal ekleyin. İlk yaptığım zaman bal eklemiştim. Sonrakilerde ben bal eklemedim. Bu işlem sirkenin mayalanmasını kolaylaştırıyor. Eklenmese de oluyor. Kavanozu güneş görmeyen biryerde ağzı açık, tülbent bağlı şekilde saklayın. Ya da benim yaptığım gibi kavanozun tepesine bir kumaş kese ve lastik geçirip hem ağzının açıkta kalmasını hem de karanlıkta kalmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde elmaların 15-20 günde çürümesi sağlanır. Bu süre içinde yine elma ekleyebilirsiniz. Elmalar suda iyice çürüyüp yumuşadıktan sonra, bu karışımı tülbentten süzün ve elma cüruflarını çöpe atın. İçerisine 2-3 nohut, bir parça ekmek, biraz kalın tuz atarak sirke kavanozunun kapağını kapatın. Kapatırken sirkeye bir isim verin, mesela Ayşe. Kapağı kapatırken “adını Ayşe verdim 40 gün sonra seni çağıracağım” diyerek sirkenizi kurun. (Bu isim verme işlemini kayınvalidemden öğrendim.) Kırk gün sonra ise sirkenizi ismiyle çağırarak açabilirsiniz. Tabi sirkenin üzerinden ne kadar zaman geçerse o kadar lezzetli ve değerli olduğunu söyler eskilerimiz. elma sirkesi İkinci olarak ise portakal sirkesini denedim. Ne duymuş ne de görmüşlüğüm vardır. Sırf soyduğum portakal kabukları çöpe gitmesin diye yaptım sirkesini. Yani ben uydurdum diyebilirim. Kötü olursa yemeklerde kullanmasam bile temizlik için kullanırım diye düşündüm. Gerçekten hiçbirşeyi çöpe atmamak lazım. Portakal ve limon sirkesini de tıpkı elma sirkesi gibi kabuklarından yaptım. Gelelim elma sirkesinin kullanım alanı, fayda ve şifalarına. Birçoğu kendi tecrübe ettiklerimdir: Elma sirkesini hem bakterileri hem virüsleri hem de mantarları öldürmek için kullanabilirsiniz.

 Elma sirkesi çok iyi bir koku giderici ve dezenfekte edicidir. Koku gidermek istediğiniz yerlerde rahatça kullanabilirsiniz. Ayrıca mutfak bezlerinin dezenfeksiyonunda da kullanabilirsiniz. Elma sirkesini çamaşır makinesinde yumuşatıcı gözünde kullanıyorum. Hem çamaşırları yumuşatıyor hem de deterjanın zararlı koku ve etkilerini azaltıyor. Ayrıca düşük sıcaklıklarda yıkanan çamaşırlarda koku problemi olmuyor. Bir diğer şey ise çamaşırlardaki lekeleri çıkardığını hayretle gözlemledim. 3-4 sene önceden kalma bir lekeyi çıkardığını farkettim. Bulaşık makinesinde parlatıcı gözünde elma sirkesi kullanıyorum. Diğer parlatıcılar yapay olup durulanmadıkları için direkt midemize iniyor. Çoluk çocuğunuza parlatıcı yedirmek istemezsiniz değil mi? Güneş yanıkları, sinek ısırıkları gibi kaşıntılı durumlarda elma sirkesini bir pamuğa damlatın ve kızarık yere uygulayın. Acısını alıp kaşıntıyı geçirecektir. Elma sirkesi ile suyu karıştırarak camlarınızı temizleyin. En pahalı deterjanlara taş çıkardığını hayretle gözlemleyeceksiniz. Ayrıca elma sirkesi halınıza aniden birşey döküldüğünde harika bir temzileyicidir. Lekelenen yeri bol sirkeli bezle silin, lekeden eser kalmayacaktır. Karbonat ve elma sirkesi ile (yada portakal sirkesi de olabilir) lavaboları ovduğumda ışıl ışıl parladığını ve kirlenmenin geciktiğini gözlemledim. Elma sirkesi ile dişler fırçaladığında ağızda müthiş bir ferahlık oluyor ve dişleri beyazlatıyor.

 Elma sirkesi ve soda karışımı çok iyi bir cilt temizleyicisi. Sivilceler için de çok faydalı bir karışım. Elma sirkesinin topuk dikenine iyi geldiğini pekçok kaynaktan okudum. Bunun için yapmanız gereken topuk dikenini sürekli sirkeyle temas ettirmek. Bir beze sirke dökerek ayağa bağlamak ve ayağı sirkeli suda bekletmek çok faydalı. Saçlarınızın kepeksiz olması ve ışıldaması için elma sirkesini kullanabilirsiniz. Elma sirkesini ayrıca hazım problemleri, sinüs enfeksiyonları, saç dökülmesi, kilo vermek için, reflü, gut, artrit, sistit, mantar enfeksiyonu, yüksek tansiyon, menopoz sıkıntıları, siğil, ayak-vücut kokusu, zona, uçuk, varisler, uykuya dalmada güçlük,yorgunluk ve kolestrolde güvenle kullanabilirsiniz. Kanser, şeker hastalığı ve kemik erimesinden korunmak için de elma sirkesinden faydalanabilirsiniz. Tabi sağlıkla ilgili olan kısımlarda kesinlikle hazır sirke kullanmayın. Çünkü faydadan çok zarar getirecektir. Sirke hakkında son birşey de elma sirkesinde çeşitli bitkileri bekleterek, bitki sirkeleri yapabilirsiniz. Mesela size iyi gelen şifalı bir bitkiyi yaptığınız elma sirkesinde 20 gün-1 ay kadar bekletin. Böylece elma sirkesinin şifasını iki katına çıkarmış olursunuz. Mesela adaçayı menopoz sıkıntılarında çok önemli bir bitkidir. Adaçayı sirkesini yaparak salatalarınıza ve yemeklerinize kullanıp sıhhatli bir yaşam sürdürebilirseniz. İlaç kullanmadan, yan etki görmeden..


Read More...

Sütlü kadayıf tatlısı bol sütlü.

Sütlü Kadayıf Tatlısı Tarifi İçin Malzeme listesi
Sütlü Şerbeti İçin:

    600mililitreSüt(3 su bardağı)
    1su bardağısu
    2,5su bardağıtoz şeker

Kadayıf İçin:

    150gramTereyağı(eritilmiş)
    500gramtel kadayıf(taze)
    1su bardağıdövülmüş ceviz içi

Üzeri İçin:

    1/2su bardağıdövülmüş ceviz içi
    1avuçdövülmüş Antep fıstığı

Sütlü Kadayıf Tatlısı Tarifi Nasıl Yapılır?
Şerbeti için Sütaş Süt, su ve toz şekeri bir tencereye aktarın ve bir taşım kaynatın. Bu sırada karıştırmayı unutmayın. Ardından şerbeti ocaktan alıp oda sıcaklığında ılımaya bırakın.

Kadayıfları tel tel olacak şekilde elinizle havalandırın. Eritilmiş ve süt köpüğü alınmış Sütaş Tereyağı ile birlikte harmanlayıp 5 dakika dinlenmeye bırakın. Sütaş Tereyağı ile yağladığınız kadayıftan portakal büyüklüğünde parçalar alıp uzunlamasına tezgaha serin. Üzerine ceviz serpiştirip kadayıfı rulo şeklinde sarın ve fırın kabına yerleştirin. Aynı işlemi diğer kadayıflara da uygulayın.

Hazırladığınız kadayıfı 200 derece fırında üzerleri kızarana dek, yaklaşık 25 dakika pişirin. 25 dakikanın sonunda fırının alt tabanına alıp 10 dakika daha pişirin.

Fırından çıkardığınız kadayıfın üzerine oda sıcaklığında beklettiğiniz ılık sütlü şerbetin tamamını gezdirin ve oda sıcaklığında soğumaya bırakın.

Şerbetini çekmiş olan kadayıfın üzerine dövülmüş Antep fıstığı ve ceviz serpiştirip servis tabağına alın ve servis edin, afiyet olsun!
Read More...

Bu köyde yaşayanlar dünyanın en uzun ömrünü yaşıyorlar.

Bu köylüler dünyanın en çok yaşayan inanları.



Azerbaycan Lerik rayonunda bulunan uzun ömürlülerin yaşadığı söylenen bölgeyi ziyaret ettim. Lerik şehrindeki barzavu köyü ziyaretimde guınness rekorlar kitabına da girmiş olan Şiralı Müslümov kabrini ziyaret ettim. Dünyanın en uzun yaşayan insanları, bu köyde bulunmakta ve kent bu yönden meşhur olmuş durumda. Otostop ile gittiğim Azerbaycan uzun ömürlüler köyü videosu sizlerle.
Read More...

Twitterda nasıl trend topic olunur.

Zor değil; sosyal medya fenomenleri bunu ücret karşılığı yapıyor. Milliyet yazarı ücretsiz yaptırdı, deneyimini yazdı!

Sosyal medyada yapılan sahtekarlıklara dair, ağzım açık kaldı. Bundan böyle her “sosyal medyayı sallayan”lara ve Trend Topic (TT) olanlara kuşkuyla yaklaşacağım.

Antalya’da arkadaşlarla akşam yemeğine çıkmıştık, cep telefonum çaldı, arayan sosyal medya uzmanı Kalust Şalcıoğlu.
- Buyur Kalust!
- “Abi Twitter’a bak, hem Türkiye’de hem dünyada TT’yim.”
- Ne yaptın da sadece Türkiye’de değil dünyada da twitter aleminin en çok konuştuğu kişi oldun?
- “Bu işin nasıl olduğunu kanıtlamak için yaptım bunu. “İki Kafadar” filminin galasına geldim, baktım bir telaş… Sosyal medya fenomenleri galada olmadıkları halde filmle ilgili tweet atıyorlar, film TT olsun diye.

FENOMENLER BU İŞİN 2 BİN TL'YE YAPIYOR

Tabii fenomenlere bu iş parasız yaptırılmıyor… Piyasası yaklaşık 2.000 TL. Yanımdaki bir arkadaşa dedim ki 5 liran var mı? Varsa ver ve bu işin 5 liraya bile yapılacağını kanıtlayacağım. Kimsede 5 lira çıkmayınca 10 lira verdiler bana, sonuç ortada.
#KalustİkiKafadarFilminiYazıyor hashtagi şu anda hem Türkiye’de hem dünyada 1 numara…”
Önce kutladım, sonra da şunu söyledim Kalust’a:
“Halep’te beş arşın zıpladım” diyenlere, “Halep oradaysa arşın burada, zıpla da ölçelim” derler bizde.
İstanbul’a döndüğümde buluşalım, ben de arşınımı alıp geleyim, zıpla da ölçeyim.
İstanbul’a gelir gelmez ilk fırsatta buluştum Kalust’la, Fenerbahçe’deki Tesadüf Cafe’de…
Öyle şeyler anlattı ki bana Kalust, sosyal medyada yapılan sahtekarlıklara dair, ağzım açık kaldı.

BAŞKA HESAPTAN TWEET

“İstersen birlikte bir şaka ya da sürpriz yapalım istediğin arkadaşına. Seç birini” dedi.
Ben de internet işiyle uğraştığı ve sürekli bilgisayar karşısında olduğu için Uğur Onur Urhan’ın ismini verdim.
“Nasıl bir tweet atalım onun adına?” diye sorunca Kalust, Uğur hasta Fenerlidir, Galatasaray’ı hiç sevmez. Onun ağzından “En büyük Cimbom” yazalım dedim.
Birkaç dakika sonra aradım ve Twitter’da ne yazmışsın öyle, ne zaman Cimbomlu oldun diye takıldım Uğur’a.
Hesabından “En büyük Cimbom” yazılı bir tweet atıldığını görünce şoke olan Uğur, baktım başladı saydırmaya, dedim ki dur, olay budur!
Gelelim benim hem Türkiye, hem dünyada nasıl TT olduğuma?

SANAL DÜNYA GERÇEKLERİ

Kalust Şalcıoğlu gibi sosyal medya uzmanıysanız ve şirketinizde yazılımcılar çalıştırıyorsanız, Twitter’ın açıklarından yararlanıp istediğinizi hashtag’i sadece Türkiye’de değil, dünyada da 1 numara yaparsınız, istediğinizin hesabını hacklersiniz.
Bu kadar basit bu iş.
İster parayla, ister arkadaş hatırına… Türkiye’de sanal ortamda şarkıların dinlenme sayılarının nasıl manipüle edildiğini gündeme taşıyan bir gazeteci olarak sosyal medyanın keyfi kullanıma ne denli açık bir alan olduğunu da gördüm ve keyfim kaçtı.
Bundan böyle her “sosyal medyayı sallayan”lara ve Trend Topic (TT) olanlara kuşkuyla yaklaşacağım.
Read More...

Ziyaretci Sayısı